Türkçe
Kurdî

Şûrâ Suresi 11. Ayet

فَاطِرُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ جَعَلَ لَكُمْ مِنْ اَنْفُسِكُمْ اَزْوَاجًا وَمِنَ الْاَنْعَامِ اَزْوَاجًاۚ يَذْرَؤُ۬كُمْ ف۪يهِۜ لَيْسَ كَمِثْلِه۪ شَيْءٌۚ وَهُوَ السَّم۪يعُ الْبَص۪يرُ 11

11 . Göklerin ve yerin yaratıcısıdır. Size kendi nefislerinizden eşler yarattı. Davarlardan da çift çift yarattı. Sizi (bu yolla, dişi ve erkek yaratarak) çoğaltıp yayıyor. Hiçbir şey O’nun benzeri/misli/dengi değildir. O, (işiten ve dualara icabet eden) Es-Semi’, (her şeyi gören) El-Basîr’dir. (42/Şûrâ, 11)

Vahyin nurundan uzak, zan ve heva üzere kurulu felsefe kaideleri, İslami ilimlere sirayet etmiş ve İslam ümmetinin Allah (cc) tasavvurunu ifsad etmiştir.

“Hiçbir şey O’nun benzeri/misli/dengi değildir.” ayetiyle Allah’ın (cc) birçok sıfatını tevil/tahrif/inkâra kalkışan fırkalar olmuştur. Teşbihten (Allah’ı kullarına benzetmek) kaçalım derken, daha büyük bir itikadi problem olan tahrif ve inkâra düşmüşlerdir.

Allah (cc) hiçbir şeyin kendisine benzemediğini, dengi ve misli olamayacağını bildirdikten sonra, “O işiten ve görendir.” demiştir. Buna binaen, “İnsanda görme sıfatı vardır. Allah da görüyor.” der ve ayeti zahiri üzere alırsak Allah’ı (cc) insana benzetmiş oluruz. Ya da, “Görmek için göze ihtiyaç vardır. Allah da görüyor, dersek dolaylı olarak O’nun organı olduğunu söylemiş oluruz.” yaklaşımı ne denli abes ve gerçekten uzaksa; Allah’ın (cc) Kur’ân ve sahih Sünnet’le sabit olan istiva, el gibi sıfatlarını benzer gerekçelerle ve teşbihten kaçınmak için inkâr etmek de o denli abes ve gerçeklikten uzaktır.

Çünkü Allah’ın (cc) sıfatları, O’nun şanına, azametine, yüceliğine ve benzersizliğine yakışır biçimdedir. Biz O’nun (cc) haber verdiklerine iman eder, akli sorgulamalarla sıfatlarının keyfiyeti hakkında akıl yürütüp inkâra kalkışmayız. Allah’ın (cc) isim ve sıfatları hakkında bk. 3/Âl-i İmran, 181; 7/A’râf, 180; 57/Hadîd, 4

10. Ayet 12. Ayet