Türkçe
Kurdî

Üstün İyilik, Birr ile ilgili ayetler

Kitab’ı okuduğunuz hâlde insanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz? Akletmez misiniz?(2/Bakara 44)

İyilik, yüzünüzü doğu ya da batı cihetine dönmeniz değildir. (Gerçek anlamda) iyilik, Allah’a, Ahiret Günü'ne, meleklere, Kitab’a ve nebilere inananların; sevmesine rağmen malı, yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, dilenenlere ve kölelere verenlerin; namazı kılıp, zekâtı verenlerin; söz verdiklerinde sözlerine bağlı kalanların; fakirlik, hastalık ve savaş zamanında sabredenlerin yaptığıdır. İşte bunlar sadık olanlardır. Bunlar takva sahiplerinin ta kendileridir.(2/Bakara 177)

Sana (Ay’ın hâllerinden olan) hilalleri soruyorlar. De ki: “O, insanlar ve hac ibadeti için zaman belirleyen bir araçtır. İyilik evlere arkadan girmeniz değil, gerçek iyilik takva sahibi olmaktır. Evlere kapısından giriniz. Allah’tan korkup sakının ki kurtuluşa eresiniz.”(2/Bakara 189)

Müşrikler ihrama girdikleri zaman evlerine kapısından girmez, arka tarafta açtıkları bir gedikten eve girerlerdi. Böylece daha fazla hayır yaptıklarına ve Allah’a (cc) yakınlaştıklarına inanırlardı. (Buhari, 4512; Müslim, 3036, Bera b. Azib’ten) Ayet göstermiştir ki bir fiilin ibadet olup sahibini Allah’a (cc) yakınlaştırması için, Kur’ân veya sahih Sünnet’te yer alması gerekir. Hevaya uyarak uydurulan, toplum tarafından kabul gören ve bidat-i hasene denilerek meşrulaştırılmaya çalışılan şeyler, takva olmadığı gibi sahibini de Allah’a (cc) yakınlaştırmaz. Allah’a (cc) yakınlaşma ve takvanın en etkili yolu, Allah’ın (cc) indirdiği ve Resûl’ün (sav) pratiğe döktüğü dinle yetinmektir. (bk. 18/Kehf, 110)

Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe birr/iyilik (mertebesine) ulaşamazsınız. Ne infak etmişseniz kesinlikle Allah onu bilir. (3/Âl-i İmran 92)

Ey iman edenler! Allah’ın şiarlarına, haram aylara, Allah’ın evine hediye edilen hayvanlara, boyunları gerdanlıkla (işaretli kurbanlıklara), Rablerinin ihsan, lütuf ve rızasını arayarak Kâbe’ye yönelmiş insanlara (hürmetini çiğneyerek) saygısızlık etmeyin. İhramdan çıktığınız zaman avlanın. Sizi Mescid-i Haram’dan alıkoydukları için bir kavme olan öfkeniz/kininiz sizi haddi aşmaya sevk etmesin. İyilik ve takva üzere yardımlaşın. Günah ve haddi aşma üzerine yardımlaşmayın. Allah’tan korkup sakının. Şüphesiz ki Allah, cezası çetin olandır. (5/Mâide 2)

Ey iman edenler! Fısıldaştığınız zaman günah, düşmanlık ve Resûl’e isyan ile fısıldaşmayın. (İllaki fısıldaşacaksanız/kulis yapacaksanız) iyilik ve takva (ile ilgili) konuşun. (Diriltilip) huzurunda toplanacağınız Allah’tan korkup, sakının.(58/Mücadele 9)