Türkçe
Kurdî

Makam ve Mevki ile ilgili ayetler

Böylece biz, her beldenin önde gelenlerini oranın suçlu günahkârları kıldık ki orada tuzaklar kursunlar. Oysa onların tuzakları, yalnızca kendilerine zarar verir. Farkında da değillerdir.(6/En'âm 123)

Kral demişti ki: “Getirin onu bana ki, onu has adamlarımdan/yakınlarımdan biri olarak yanıma alayım.” Onunla konuşunca da şöyle demişti: “Sen, bugün bizim yanımızda (geniş yetkilerle donatılmış) bir yönetici ve güvenilir birisin.”(12/Yûsuf 54)

(Yusuf) demişti ki: “Beni ülke hazinelerine (maliye bakanlığına) yetkili tayin et. Şüphesiz ki ben, koruyup gözetecek ve bu işi bilen biriyim.”(12/Yûsuf 55)

İşte böylece Yusuf’a, yeryüzünde temkin/imkân/iktidar verdik. Orada dilediği yerde konaklar/dilediği gibi hareket ederdi. Rahmetimizden dilediğimiz kişiye veririz. Ve muhsinlerin/kulluğunu en güzel şekilde yapmaya çalışanların ecrini zayi etmeyiz. (12/Yûsuf 56)

“Rabbim! Bana hüküm/hikmet ihsan et ve beni salihlere kat.”(26/Şuarâ 83)

Andolsun ki biz, Davud’a ve Süleyman’a ilim verdik. Dediler ki: “Bizi, mümin kullarından birçoğuna üstün kılan Allah’a hamd olsun.”(27/Neml 15)

Süleyman, Davud’a vâris olup (yerine geçti). Dedi ki: “Ey insanlar! Bize kuş dili öğretildi ve her şeyden bize verildi. Şüphesiz ki bu, (evet bu,) apaçık bir ihsan ve lütuftur.”(27/Neml 16)

Demişti ki: “Rabbim! Beni bağışla ve bana benden sonra kimseye nasip olmayacak bir mülk ver. Şüphesiz ki sen, (kullarına karşılıksız veren) El-Vehhâb’sın.”(38/Sâd 35)