Zuhruf Suresi 86. Ayet
وَلَا يَمْلِكُ الَّذ۪ينَ يَدْعُونَ مِنْ دُونِهِ الشَّفَاعَةَ اِلَّا مَنْ شَهِدَ بِالْحَقِّ وَهُمْ يَعْلَمُونَ 86
86 . Onun dışında dua ettikleri, şefaat yetkisine sahip değillerdir. Ancak bilerek hakka şahitlik edenler müstesna. (43/Zuhruf, 86)
Ayet-i kerime iki hakikate temas etmektedir:
a. Kur’ân’da nefyedilen ve olmadığı kabul edilen şefaat, mutlak değildir. Kur’ân’ın ifadesiyle Allah’ın (cc) izin verdiği, razı olduğu, bilerek hakka şahitlik edenlerin şefaat yetkisi olabilir. (bk. 2/Bakara, 255; 19/Meryem, 87; 21/Enbiyâ, 28)
Ancak Allah’ın (cc) kime şefaat yetkisi vereceği, kimlerden razı olacağı ve kimi şefaate nail kılacağını yalnızca Allah (cc) bilir. Bu nedenle şefaat, yalnızca Allah’tan (cc) istenir. (bk. 39/Zümer, 43-44)
b. Hakka yani Kelime-i Tevhid’e şahitlik etmek bilerek olmalı, ilim üzere yapılmalıdır. Kişiye fayda sağlayan Kelime-i Tevhid neyi reddedip neyi kabul ettiğini bilerek söylenen Lailaheillallah’tır. (bk. 47/Muhammed, 19)