Türkçe
Kurdî

Allah’ı Tesbih Etmek ile ilgili ayetler

Hani Rabbin meleklere: “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım.” demişti. Dediler ki: “Orada bozgunculuk yapacak ve kan dökecek birini mi (halife) kılacaksın? Oysa bizler seni tüm eksiklerden tenzih ederek sana hamd etmekte ve seni takdis etmekteyiz.” (Allah) dedi ki: “Şüphesiz ki ben, sizin bilmediklerinizi biliyorum.”(2/Bakara 30

(Varlığa dair) tüm isimleri Âdem’e öğretti. Sonra onları meleklere sundu ve: “Şayet doğru sözlülerden iseniz bunların isimlerini bana haber verin.” dedi.(2/Bakara 31

Dediler ki: “Seni tüm noksanlıklardan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bir ilmimiz yoktur. Şüphesiz ki sen, (her şeyi bilen) El-Alîm, (hüküm ve hikmet sahibi olan) El-Hakîm’sin.”(2/Bakara 32

Dediler ki: “Allah çocuk edindi.” O (tüm eksikliklerden) münezzehtir. (Hayır, öyle değil!) Bilakis, göklerde ve yerde olan her şey O’na aittir. Ve hepsi O’na boyun eğmiştir.(2/Bakara 116

Dedi ki: “Rabbim! Benim için bir alamet kıl.” Dedi ki: “Senin alametin, (jest ve mimiklerle) işaretleşme dışında üç gün boyunca insanlarla konuşamamandır. Rabbini çokça zikret. Akşam ve sabah O’nu tesbih et.”(3/Âl-i İmran 41

Hani Allah demişti ki: “Ey Meryem oğlu İsa! Sen mi insanlara Allah’ı bırakıp beni ve annemi ilah edinin.” diye söyledin? Dedi ki: “Seni tenzih ederim! Hakkım olmayan bir şeyi söylemem (doğru) olmaz. Şayet söylemiş olsam elbette sen bunu bilirdin. (Çünkü) sen, bende olanı bilirsin, bense sende olanı bilmem. Şüphesiz ki sen, gaybı bilensin.”(5/Mâide 116

Cinleri yaratan (Allah) olmasına rağmen, (tutup da) cinleri Allah’a ortak kıldılar. (Bununla yetinmeyip) hiçbir bilgiye dayanmadan, Allah’a oğullar ve kızlar nispet ettiler. O (Allah), onların yakıştırdığı sıfatlardan münezzeh ve yücedir.(6/En'âm 100

Musa tayin edilen yere gelip, Rabbi onunla konuşunca: “Rabbim! Bana göster de seni göreyim.” demişti. Allah buyurdu ki: “Beni göremeyeceksin. Fakat dağa bak. Eğer yerinde durabilirse beni göreceksin.” Allah dağa tecelli edince onu paramparça etti ve Musa düşüp bayıldı. Ayılınca da: “Seni (tüm eksikliklerden) tenzih ederim. Sana tevbe ettim ve ben iman edenlerin ilkiyim.” demişti.(7/A'râf 143

Şüphesiz ki Rabbinin katında olan (melekler), O’na ibadet etmekten büyüklenmez, O’nu tesbih eder ve yalnızca O’na secde ederler.(7/A'râf 206

Onlar Allah’ı bırakıp din bilginlerini, abidlerini ve Meryem oğlu Mesih’i rabler edindiler. (Oysa) onlar yalnızca bir olan ilaha ibadet etmekle emrolunmuşlardı. O’ndan başka (ibadeti hak eden) hiçbir ilah yoktur. (Allah) onların şirk koştuklarından münezzehtir.(9/Tevbe 31

“(...) Adiy, Medine’ye geldi. O, Tay Kavmi'nin lideriydi. Boynunda gümüş bir haçla Resûlullah’ın (sav) huzuruna girdi. Resûlullah (sav) Tevbe Suresinin 31. ayetini okuyordu. Adiy, Peygamber’e (sav): ‘Onlar, din adamlarına tapmadılar ki!’ dedi. Resûlullah (sav): ‘Evet, fakat din adamları, onlara helali haram, haramı helal kıldılar. Onlar da tabi oldular. Bu, onların, din adamlarına ibadetidir.’ buyurdu.” (Tirmizi, 3095; İbni Ebi Hatim, 10057-10058)

- Ayet ve Peygamber’imizin (sav) ayeti tefsiri göstermiştir ki helal-haram, yasak-serbest, meşru-gayrimeşru olan şeyleri belirleyen tek merci Allah’tır. Bu, O’nun “Er-Rabb” olmasındandır. Rab; terbiye eden, düzenleyen, çekip çeviren demektir. Allah koyduğu yasalarla insanları terbiye eder, toplumlara düzen verir.

- Âlim, aydın, abid, parlamenter, yönetici ya da aşiret reisi... Bunlardan birine bu yetkiyi veren, onu Allah’ın dışında rab edinmiş olur.

- Bu yetkiyi Allah’tan gayrısına veren, yaptığının bir ibadet ve Allah’ın dışında bir varlığı rab edinme olduğunu bilmese de sonuç değişmez. Çünkü cehalet, şirkin mazereti değil, sebebidir.

- Bir varlığı rab ya da ilah edinmek için ona: “Bu benim rabbimdir.” Ya da: “Bu benim ilahımdır.” demek gerekmez. Rab ve ilahın özelliklerini bir varlığa verdiğinizde ya da rab ve ilaha yapılması gerekeni bir varlığa yaptığınızda, o sizin rabbiniz/ilahınız olmuş olur.

Ayrıca bk. 3/Âl-i İmran, 64; 4/Nisâ, 59-60; 5/Mâide, 43-44, 50; 7/A’râf, 54; 12/Yûsuf, 40.

Orada duaları: “Allah’ım, sen eksiklerden münezzehsin.”, (birbirlerine) dilekleri: “Selam/Esenlik!” ve dualarının sonu: “Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah’adır.” şeklindedir.(10/Yûnus 10

Gök gürültüsü O’nu hamd ile, melekler de korkularından tesbih etmektelerdir. Yıldırımlar gönderir ve Allah hakkında tartışıp duranlardan dilediğini çarpar. O, azapla yakalaması çetin olandır.(13/Ra'd 13

Andolsun ki, onların söylediklerinden dolayı göğsünün daraldığını (çok sıkıldığını) biliyoruz.(15/Hicr 97

(Bu sıkıntıdan, kurtulmak için) Rabbini hamd ile tesbih et ve secde edenlerden ol. (15/Hicr 98

Müşriklerden gelecek eziyetler karşısında Rabbani tavır için bk. 20/Tâhâ, 130

Allah’ın emri geldi/gelecektir. Onun erkenden gelmesi için uğraşmayın. O (Allah,) onların şirk koştukları şeylerden münezzehtir, yücedir.(16/Nahl 1

Gökleri ve yeri hakla yaratmıştır. Onların şirk koştuklarından yücedir.(16/Nahl 3

O münezzeh (olmasına rağmen) kızları Allah’a, istekli oldukları (erkekleri de) kendilerine nispet ediyorlar.(16/Nahl 57

Ayetlerimizin bir kısmını kendisine göstermek için bir gece kulunu Mescid-i Haram’dan, çevresini bereketli kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren (Allah) tüm eksikliklerden münezzehtir. O, (işiten ve dualara icabet eden) Es-Semi’, (her şeyi gören) El-Basîr’dir.(17/İsrâ 1

O (Allah) onların söylediklerinden münezzeh ve büyük bir yücelikle yücedir. (17/İsrâ 43

Yedi gök, yer ve bu ikisi içinde olanlar O’nu tesbih eder. O’nu hamd ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur. Fakat siz onların tesbihini anlamazsınız. Şüphesiz ki O, (kulların hak ettikleri cezayı erteleyen) Halîm, (günahları bağışlayan, örten ve günahların kötü akıbetinden kulu koruyan) Ğafûr’dur.(17/İsrâ 44

Ve derlerdi ki: “Rabbimizi tenzih ederiz! Rabbimizin vaadi hiç şüphesiz, gerçekleşmiştir.”(17/İsrâ 108

Mihraptan çıkıp kavminin yanına gelmiş ve: “Sabah akşam (Allah’ı) tesbih edin.” diye işaret etmişti.(19/Meryem 11

(Öyleyse) onların söylediklerine sabret! Güneş doğmadan ve batmadan önce Rabbini hamd ile tesbih et. Gecenin bazı saatlerinde ve gündüzün iki ucunda tesbih et ki (Rabbin senden, sen de Rabbinden) razı olasın.(20/Tâhâ 130

Tevhid davetçisi, Allah’ın (cc) değişmez bir sünneti olarak türlü eziyetlerle karşılaşacak, sözlü ve fiilî şiddete maruz kalacaktır (3/Âl-i İmran, 186). Rabbimiz; bu eziyetler karşısında sabrı, hamd ile Allah’ı (cc) tesbih etmeyi, çokça secde ederek Allah’a (cc) yakınlaşmayı (15/Hicr, 97-98) ve müminlerle bir arada olmayı (18/Kehf, 28) öğütlemektedir.

Göklerde ve yerde olan herkes O’na aittir. O’nun yanında olan (melekler), O’na ibadet etmekten büyüklenmez ve bıkıp usandıklarından dolayı (ibadete) ara vermezler.(21/Enbiyâ 19

Gece ve gündüz, kesintisiz bir şekilde O’nu tesbih ederler.(21/Enbiyâ 20

Şayet (göklerde ve yerde) Allah’ın dışında ilahlar olsaydı (düzen) bozulurdu. Arşın Rabbi olan Allah, onların yakıştırdığı sıfatlardan münezzehtir.(21/Enbiyâ 22

Dediler ki: “Rahmân çocuk edindi!” O, tüm eksikliklerden münezzehtir. (Hayır, öyle değil! Allah’a çocuk diye yakıştırdıkları melekler) ikrama nail olmuş (değerli) kullardır.(21/Enbiyâ 26

Zennûn/Balık sahibini de (an)! Hani kızgınlıkla (kavmini bırakıp) gitmiş ve onu sıkıntıya düşürmeyeceğimizi sanmıştı. (Onu balık karnında hapsetmekle cezalandırınca) karanlıklar içinde seslenmişti: “Senden başka (ibadeti hak eden) ilah yok! Sen tüm eksikliklerden münezzehsin. Şüphesiz ki ben, zalimlerden oldum.”(21/Enbiyâ 87

Allah, hiçbir çocuk edinmemiştir. O’nunla beraber hiçbir ilah da yoktur. (Şayet Allah dışında ilahlar olmuş olsaydı) her bir ilah kendi yarattıklarını (yanına alıp) gider, bir kısmı diğer bir kısmına üstünlük kurardı. Allah, onların yakıştırdığı sıfatlardan münezzehtir.(23/Mü'minûn 91

Gayb ve şehadet (âleminin) âlimidir. Onların şirk koştuklarından yücedir.(23/Mü'minûn 92

(Mutlak hâkimiyet/egemenlik sahibi, mülkünde dilediği gibi tasarruf eden) El-Melik, (hak ve hakikatin kaynağı) El-Hak olan Allah (böylesi batıl zanlardan ne kadar da) yücedir. O’ndan başka (ibadeti hak eden) hiçbir ilah yoktur. O, kerim olan arşın Rabbidir.(23/Mü'minûn 116

Onu duyduğunuz zaman: “Bizim bunu konuşmamız olacak şey değildir, seni tenzih ederiz. Bu, apaçık bir iftiradır.” demeniz gerekmez miydi?(24/Nûr 16

(O nur) Allah’ın yüceltilmesine ve içerisinde Allah’ın adının anılmasına izin verdiği evlerde (mescidlerdedir). Orada, gece ve gündüz O’nu tesbih ederler.(24/Nûr 36

Onlar, ticaretin ve alışverişin kendilerini Allah’ı anmaktan, namazı dosdoğru kılmaktan ve zekâtı vermekten alıkoymadığı adamlardır. Kalplerin ve gözlerin (dehşetten) ters döndüğü bir günden korkarlar.(24/Nûr 37

Göklerde ve yerde olanların tamamı(nın), (ayrıca) bölük bölük uçan kuşların Allah’ı tesbih ettiklerini görmedin mi? Onlardan her biri, (nasıl) namaz kılıp tesbih edeceğini bilir. Allah, onların yaptıklarını bilendir.(24/Nûr 41

Diyecekler ki: “Seni tenzih ederiz. Bizim senin dışında veliler edinmemiz söz konusu dahi olamaz. Fakat sen, onları ve babalarını (dünya nimetleriyle) faydalandırdın. Öyle ki sonunda seni anmayı/imanı/Kitab’ı unuttular. Ve helak olan bir topluluk oluverdiler.”(25/Furkân 18

Hiç ölmeyecek, El-Hayy olan (Allah)’a tevekkül et! O’nu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarından haberdar olarak O yeter.(25/Furkân 58

Oraya geldiğinde ona seslenildi: “Ateşte olanlar ve çevresindekiler mübarek kılındı. Âlemlerin Rabbi olan Allah tüm eksikliklerden münezzehtir.”(27/Neml 8

(Onlar mı daha hayırlıdır yoksa) karanın ve denizin karanlıklarında size yol gösteren, rahmeti (olan yağmurdan önce) müjdeci olarak rüzgârları gönderen (Allah mı)? Allah’la beraber başka ilah mı?! Allah, onların şirk koştuklarından yücedir.(27/Neml 63

Rabbin dilediğini yaratır ve seçip (üstün kılar). Seçim onlara ait değildir. Allah, onların şirk koştuklarından münezzeh ve yücedir.(28/Kasas 68

(Öyleyse) akşam ve sabahı ettiğinizde Allah’ı tesbih ediniz.(30/Rûm 17

Allah sizi yarattı, sonra rızık verdi; sonra sizi öldürür, sonra da diriltir. Ortaklarınız arasında bunlardan herhangi birini yapabilecek olan var mıdır? O (Allah), onların şirk koştuklarından münezzeh ve yücedir.(30/Rûm 40

Ayetlerimize (gerçek anlamda şu kimseler) inanır: (Ayetlerimiz) kendilerine hatırlatıldığı zaman secdeye kapanan, Rablerini hamd ile tesbih eden ve (ayetlerimize karşı) büyüklenmeyenler...(32/Secde 15

Ey iman edenler! Allah’ı çokça zikredin.(33/Ahzâb 41

Sabah akşam O’nu tesbih edin.(33/Ahzâb 42

Diyecekler ki: “Seni tenzih ederiz. Bizim velimiz/dostumuz sensin, onlar değil.” (Hayır, öyle değil!) İşin aslı, cinlere ibadet ediyorlardı. Ve çoğu, cinlerin (söylediği: “Melekler Allah’ın kızlarıdır.”, “Bunlar sizi Allah’a yakınlaştırır.” gibi batıl sözlere) iman ediyorlardı.(34/Sebe’ 41

Yerin bitirdiklerinden, kendi nefislerinden ve daha bilmedikleri (varlıklardan) çifter çifter yaratan (Allah), tüm eksikliklerden münezzehtir.(36/Yâsîn 36

Her şeyin otorite ve hükümranlığını elinde bulunduran (Allah), eksikliklerden münezzehtir. O’na döndürüleceksiniz.(36/Yâsîn 83

Allah, onların yakıştırdığı sıfatlardan münezzehtir.(37/Saffât 159

İzzet sahibi olan Rabbin, onların yakıştırdıklarından münezzehtir.(37/Saffât 180

Şayet Allah, çocuk edinmek isteseydi, yarattıklarından dilediğini seçerdi. O, tüm eksikliklerden münezzehtir. O, (zatında, fiillerinde ve sıfatlarında tek olan) El-Vâhid ve (her şeye boyun eğdirip hükmüne ram eyleyen) El-Kahhâr olan Allah’tır. (39/Zümer 4

Onlar, Allah’a gerektiği gibi/şanına yakışır şekilde saygı göstermediler! (Allah’ın kudret ve yüceliğini gereği gibi anlayıp kavrayamadılar.) Oysa Kıyamet Günü, yer bütünüyle O’nun kabzasındadır. Gökler ise O’nun sağ eliyle dürülmüştür. O (Allah), şirk koştuklarından münezzeh ve yücedir.(39/Zümer 67

Meleklerin arşın etrafını sarmış (bir şekilde), Rablerini hamd ile tesbih ettiğini görürsün. Aralarında hak ile hüküm verilmiş ve: “Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun.” denilmiştir. (39/Zümer 75

Arşı taşıyan ve onun etrafında bulunanlar, Rablerini hamd ile tesbih eder, O’na iman eder ve iman edenler için bağışlanma talebinde bulunurlar: “Rabbimiz! Rahmet ve ilimle her şeyi kuşattın, tevbe eden ve senin yoluna uyanları bağışla ve onları cehennem azabından koru.”(40/Mü’min (Ğafir) 7

(Öyleyse) sabret. Şüphesiz, Allah’ın vaadi haktır. Günahların için bağışlanma dile ve sabah akşam Rabbini hamd ile tesbih et.(40/Mü’min (Ğafir) 55

Neredeyse üstlerinden gökler (Allah’ın azametinden dolayı) yarılır. Melekler de Rablerini hamd ile tesbih ederler ve yerde olanlar için bağışlanma talebinde bulunurlar. Dikkat edin! Hiç şüphesiz ki Allah, (evet) O, (günahları bağışlayan, örten ve günahların kötü akıbetinden kulu koruyan) El-Ğafûr, (kullarına karşı merhametli olan) Er-Rahîm’dir.(42/Şûrâ 5

Onların sırtlarına kurulmanız ve yerleştiğiniz zaman Rabbinizin nimetini hatırlayıp: “Bunu hizmetimize sunan Allah tüm eksikliklerden münezzehtir. (Aksi hâlde) bizim buna gücümüz yetmezdi.”(43/Zuhruf 13

Göklerin, yerin ve arşın Rabbi (olan Allah), onların yakıştırdıkları sıfatlardan münezzehtir.(43/Zuhruf 82

Allah’a ve Resûl’üne iman etmeniz, onu desteklemeniz, ona saygı duymanız ve sabah akşam (Allah’ı) tesbih etmeniz için.(48/Fetih 9

Onların söylediklerine sabret. Güneş doğmadan önce ve batmadan önce Rabbini hamd ile tesbih et.(50/Kâf 39

Geceden (bir vakit) ve secdelerin arkasında da O’nu tesbih et. (50/Kâf 40

Müşriklerden gelecek eziyetler karşısında rabbani tavır için bk. 20/Tâhâ, 130

Yoksa onların, Allah’ın dışında bir ilahları mı vardır? Allah, onların şirk koştuklarından münezzehtir.(52/Tûr 43

Rabbinin hükmüne sabret. Çünkü sen, bizim gözlerimizin önündesin. Kalktığın zaman, Rabbini hamd ile tesbih et.(52/Tûr 48

Müşriklerden gelecek eziyetler karşısında rabbani tavır için bk. 20/Tâhâ, 130

Gecenin bir bölümünde ve yıldızların batışından sonra da O’nu tesbih et.(52/Tûr 49

O hâlde, büyük olan Rabbini ismiyle tesbih et.(56/Vâkıa 74

O hâlde büyük Rabbini ismiyle tesbih et.(56/Vâkıa 96

Göklerde ve yerde olan her şey, Allah’ı tesbih etmektedir. O, (izzet sahibi, her şeyi mağlup eden) El-Azîz, (hüküm ve hikmet sahibi olan) El-Hakîm’dir.(57/Hadîd 1

Onlar ki; cimrilik eder ve insanlara cimriliği emrederler. Kim de (Allah’a itaatten) yüz çevirirse, hiç şüphesiz Allah, (kimseye muhtaç olmayan, her şeyin kendisine muhtaç olduğu) El-Ğaniy, (her daim övgüyü hak eden ve varlık tarafından övülen) El-Hamîd’dir.(57/Hadîd 24

Göklerde ve yerde olan her şey Allah’ı tesbih eder. O, (izzet sahibi, her şeyi mağlup eden) El-Azîz, (hüküm ve hikmet sahibi olan) El-Hakîm’dir.(61/Saff 1

Göklerde ve yerde olan her şey (mutlak hâkimiyet/egemenlik sahibi, mülkünde dilediği gibi tasarruf eden) El-Melik, (mukaddes, eksikliklerden münezzeh olan) El-Kuddûs, (izzet sahibi, her şeyi mağlup eden) El-Azîz, (hüküm ve hikmet sahibi) El-Hakîm olan Allah’ı tesbih eder.(62/Cuma 1

Göklerde ve yerde olanların tamamı Allah’ı tesbih eder. Hâkimiyet/egemenlik yalnızca O’nundur. Hamd, yalnızca O’nadır. O, her şeye kadîrdir.(64/Teğabûn 1

Ortancaları: “Ben, ‘Allah’ı tesbih etmeniz gerekir.’ dememiş miydim?” dedi. (68/Kalem 28

Dediler ki: “Rabbimiz! Sen tüm eksikliklerden münezzehsin. Doğrusu biz, zalimleriz.”(68/Kalem 29

O hâlde büyük olan Rabbini ismiyle tesbih et.(69/Hakka 52

Gecenin bir kısmında O’na secde et ve gece uzun uzadıya O’nu tesbih et.(76/İnsân 26

Yüce olan Rabbinin ismini tesbih et.(87/A’lâ 1

(O zaman,) Rabbini hamd ile tesbih et ve O’ndan bağışlanma dile. Çünkü O, (tevbeye muvaffak kılan ve tevbeleri çokça kabul eden) Tevvâb’tır.(110/Nasr 3